Bilim Devrimi Homo Faber – Homo Economicus Dayanışmaşı
Dr. Ahmet Selami Çalışkan

Bilim Devrimi niye Çin’de ya da İslam coğrafyasında değil de özellikle Batı’da gerçekleşti?

İnsanlığın on binlerce yıl boyunca belli bir hızda seyreden teknik ve teknoloji üretimi nasıl oldu da daha önce benzeri görülmemiş bir sıçrama gerçekleştirdi? Ahmet Selami Çalışkan, Bilim Devrimi Homo Faber – Homo Economicus Dayanışmaşı kitabında, düşünce ve teknoloji tarihini teori-pratik ilişkisi açısından farklı bir okumaya tâbi tutuyor. Sanayi Devrimine giden yolun Bilim Devrimi ile nasıl açıldığını ve bunun niçin Batı’da gerçekleştiğini ayrıntılı bir şekilde tahlil ediyor. Belirli filozofların entelektüel serüveninin veya kurumların ortaya çıkış̧ sürecinin, modern bilim veya onun arka planında yatan Bilim Devrimi gibi karmaşık bir olguyu çözümlemeye tek başına kâfi gelemeyeceğini gösteren Çalışkan, Doğu-Batı etkileşimlerinin ekonomik, kültürel ve siyasî etkilerini de bütüncül yaklaşımına dâhil ederek artık dünyada Homo Economicus Faber olarak varlığını sürdüren yeni insanın ortaya çıkış tarihini gözler önüne seriyor.

Kitap PDF’ini incele
GÖRÜŞLER
  • Prof. Dr. Feza Günergün – İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Bölüm Başkanı

    Sayın Selami Çalışkan Beyefendi, Değerli çalışmanız “Bilim Devrimi”ni şahsıma gönderme nezaketinde bulunduğunuz için çok teşekkür ederim. Bugüne kadar Türkiye’de Bilim Devrimi konusunda yayımlanan çalışmaların çoğu çeviriydi. Zengin bir bibliyografyaya dayanarak telif bir eser ortaya koymanız , önemli bir boşluğu dolduruyor. Hem benim, hemde tavsiye edeceğim öğrencilerim için öğretici bir eser olacak. Saygılarımla

  • Doç. Dr. Kasım Müminoğlu – Alparslan Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı

    Beyefendi, Adıma gönderilmiş olan “Bilim devrimi Homo Faber, Homo Economicus Dayanışması” adlı çalışmanız tarafıma ulaştı. Bir felsefeci ve aynı zamanda felsefe ve din bilimlerinde araştırmalarımı yürütmekteyim. Eserinizi dün aldım ve bir kısmını okudum. Gerçekten Bilim Tarihi derslerimizde kullandığımız kaynaklara ekleyip okutulacak bir eser olduğu kanaatindeyim. Bu çalışmanızdan dolayı sizi çok tebrik ederiz. Bunun yanında yüksek lisans öğrencilerimize de okumalarını tavsiye edeceğim. Saygılarımla

  • Yılmaz Kolsan – Samgaz Genel Müdürü

    Bu kitap, doğal gaz sektöründe bilinen adıyla ZetaCad programının hak sahibi TekhneLogos şirketinin kurucusu, değerli dostumuz Sn.Ahmet Selami ÇALIŞKAN’ın kaleme aldığı bir kitap. Ciddi bir emekle kapsamlı bir araştırma ve derleme olan bu kitapta, zihinlerdeki bazı sorulara akademik olarak cevap bulunduğu gibi, günümüz teknolojisi ve ayrıca pratik hayata dair bazı sorunların çözümünde, yüzyıllar öncesindeki felsefik düşüncelerin de kaynak olabileceğini gördüm.

    Bu kitabı okuduğunuzda, esasen benim gibi birçok kişinin de aklının bir tarafında cavap aradığı “-Teknik neden hep batıdan gelişiyor? –Bu bir algı mı? İslamiyet, hissettirildiği gibi teknolojinin ve gelişimin önünde engel mi? –Felsefik düşünceler, sadece akademik seviyelerde irdelenmesi gereken üst düzey bir bilim olarak mı kalmalı yoksa pratik hayata indirgendiğinde sevk edeceği sebep sonuç ilişkilerini irdeleme düşünme nedeniyle, yeni icatlara öncü oluyor mu? gibi sorulara cevap buluyorsunuz.

    Pratik hayata dair dedim ya, mesela ben bıçaklara merakı olan bir insanım. Yöresel olarak baktığımızda her bölgenin, hatta şehirlerin ustalarının kendine has çelik işleme teknikleri var. El emeği göznuru bıçakların ustaları ile konuştuğunuzda, çeliğin işleme konusunda babadan oğula, dededen toruna intikal etmiş, bilimsel gibi görünmeyen ama teknik olarak doğruya götüren çeşitli usul ve anlatımlar dinlersiniz. Bir anlamda işin felsefesini dinlersiniz. Çeliğin sertleşmesi için “suyunu verme” tabiri hepimizin aşina olduğu bir tabir. Ama bu suda ne var. Genelde akademik unvanları olmayan bu ustaları dinlediğinizde, bazısı gerçekten su, bazısı motor yağı, bazısı ayçiçek yağı, özellikle Karadeniz Bölgesi ustaları Yunus Balığı yağı ile çeliğe su veriyor. Peki bu çeşitlilik neye istinaden. Hangisi doğru? Yoksa hepsi gerekli mi? Kararı, yine insanoğlu teknolojik deneylerle birlikte verecek elbette. Ama denemek için çeşitlilik lazım; çeşitlilik için düşünmek ve farklı uygulamalar yapmak.

    Aşağıdaki metin, bu kitaptan küçük bir alıntı. Kitabın, kişisel merakımla örtüşen anlatımı olduğundan paylaşmak istedim. Ayrıca, artık “Felsefe yapma kardeşim” cümlesini de kullanmayacağım.

    “Yine Ortağaç`da, pratik ile teorik bilginin ilişkisi bağlamında telif edilen önemli eserler, metalürji ve madencilik üzerine yazılanlardır. Bu eserler ağırlıklı olarak simya metodolojisinin etkisi altında bulunduğundan normal yöntemlerle elde edilen sonuçlardan daha çok verim elde etmeyi öneriyordu. Bir nalbant böyle bir esere şöyle başlar: “Nu spricht meister alkayım…” Nalbant, demirin sertleştirilmesi için kullanılan konvansiyonel yöntemin soğuk suya daldırma olduğunu ancak bunun yüksek nitelikli aletler için yetersiz kaldığını, kaliteli sonuç sağlamak için su içerisine bitkisel ve hayvansal katkılar koyarak –tırpan için içyağı, eğeler için keçi kanı, taş ocağı çekiçleri için tırtıl- istenilen sertlik değerlerine ulaşılacağını iddia ediyordu. Tariflerde geçen malzeme ve katkılar da tesadüfen seçilmiş örnekler olmayıp her birisinin karakteristik niteliklerinin üretilen eşyaya geçeceği iddiasını da içermektedir. Azgın bir tekenin kanının elması dahi kesebileceği inancı kadim Batı metinlerinden, Pliny eserlerine kadar uzanan inançları yansıtmaktadır.”

  • Bilal Akgül -Değer Kişisel Gelişim

    Bir felsefe dayanmayan hiçbir şeyin kalıcılığı söz konusu değildir.Bir felsefeye dayanarak yazılan bu kitap gençlere gelecek olacaktır.Dr.Selami Çalışkan’ın emeğine sağlık…

  • Bünyamin Kara – Ressam-Sanatçı

    Yolumuzu aydınlatacak çok önemli bir çalışma ve “Batının Oluşumu” ayarında ciddi bir araştırma. Öğrencilerimizin öğrencisi olmak ne güzel bir duygu. Tebrikler sessiz ve bilge adam Selami Caliskan.

  • Ahmet Meral – Fazilet Koleji İlköğretim Müdürü

    Dr.Ahmet Selami Çalışkan Bey yeni yayınlanan kitabında; Bilim devrimine nasıl varıldığını göstermekte ve bu olgunun teoriden pratiğe evrilen süreçleri felsefi arka planlarıyla anlatılmaktadır. Yoğun bir emek ve titiz bir çalışma sonucu ortaya çıkan bu kıymetli çalışmasından dolaylı kendisini kutlar başarılarının devamını dilerim.

  • Prof. Dr. Berdal Aral – Medeniyet Üniversitesi

    Modern bilimi ortaya çıkaran bilimsel devrimlerin izini süren Bilim Devrimi başlıklı kitap, hem bilim ve teknolojinin dönüşüm sürecine, hem de bu sürecin ardında yatan fikri ve felsefi zemine odaklanmaktadır. Kitapta, 16. yüzyılda özellikle güney Avrupa’da belirgin hâle gelen bilimsel devrimlerin, bu toplumlarda gözlenen ontolojik güvensizlikle yakından ilişkili olduğu ifade edilmekte, Homo economicus ile Homo faber olarak tanımlanan iki dinamik toplumsal grubun bu topraklarda dayanışma içine girmesiyle birlikte Avrupa’da bilimsel devrimlerin hız kazandığı ileri sürülmektedir. Kaynak açısından oldukça zengin olan bu kitabın temel amacı, modern bilim ve teknoloji ile bunların yaslandığı zaman, mekân ve insan tasavvuru arasındaki irtibatı tarihî bir bağlam içinde anlamak ve anlamlandırmaktır. Bilim ve sanat tarihi, bilimsel ve teknolojik icadlar ile felsefeyi ortak bir potada eriten, bilgece yazılmış bu kitabı, ‘modern akıl’ı ve onun ardında yatan bilim ve toplum tasavvurunu anlamak isteyen herkes okumalı.

  • Prof. Dr. Ali Durusoy – Marmara Üniversitesi

    Modern bilim, 17.yy dan itibaren Batı da doğup gelişti. Osmanlıdan Cumhuriyeti özünü tekniğin ve teknolo9jibnin oluşturduğu bu yeni bilimin yarattığı tusunaminin etkisinde kaldık bir hayli hırpalandık. Toplumsal yapımız büyük ölçüde değişti. Onu anlamaya ve sahiplenmeye çalıştık hatta onu bir anlamda kutsadık bile. Önceleri tekniği fen kelimesi ile karşıladık. Fenni saatçi, fenni gözlükçü fenni sünnetçi gibi terkipler yaptık, hatta ilk üniversitemizin adı bile darülfünun yani teknik üniversite idi. Cumhuriyetle birlikte yine bir çok üniversitemizin adını teknik üniversite, bir çok fakültemizin adı fen fakültesi, bir çok dersin adı fen bilgisi oldu. Modern bilim, teknik ile teknoloji ile eş anlamlı hale geldi. Bu bilim, bu teknoloji acaba ne idi? Nasıl doğmuştu? Nasıl gelişmişti? Hangi zihniyet dönüşümlere yol açmıştı? Homo economicus ile homo faber nasıl dayanışma içine girmiş ve yeni bir şey yaratmışlar idi? Dr. Ahmet Selami Çalışkan Bilim Devrimi kitabında söz konusu soruları bütün yönleriyle analiz etmiş yani teknoloji denen bu büyünün sırrını ve onun temelinde bulunan zihniyeti ifşa etmiştir. Bu yönüyle konuya ilgi duyanlar için bu kitap vazgeçilmez bir kaynaktır. Nasıl ilgi duyumasın ki? Teknoloji artık hayatımızın olmaz ise olmazı haline gelmiştir.